Trombosit testi nedir?

Trombositler tam kan sayımı testinde PLT (Platelets) olarak ifade edilir. Bu yüzden trombosit testi PLT testi olarak da adlandırılabilir. Kemik iliği hücrelerinden üretilen ve kan pulcuğu adı da verilen trombositlerin kandaki seviyesi bu test ile belirlenir.

Kan örneğinin alınabilmesi için kişinin yaklaşık 8 saat kadar aç olması gerekir. Bu yüzden bu test için en uygun zaman dilimi sabah saatleridir. Kan alındıktan sonra hemen laboratuara incelemeye gönderilir; çünkü kanın tüpte beklediği her saat kan değerleri düşecektir ve sonuçlar yanlış çıkacaktır. İnceleme yapılırken kandaki eritrositler (kırmızı kan hücreleri) ve lökositler (akyuvarlar) yıkıma uğratılır. Diğer bir adıyla “hemolize” edilir. Bu kan hücreleri yıkıma uğratıldıktan sonra trombositler optik sayıcılar ile kolaylıkla sayılabilir.

Bazı durumlarda kan örneğinde trombositler kümeleşme yapabilir ve pek çok sayıdaki trombosit kümesi optik sayıcılarda tek bir trombosit gibi algılanıp öyle sonuç verebilir. Bu da gerçek olmadığı halde trombosit sonucunun normalden düşük görülmesine yol açabilir. Yani yanlışlıkla trombositopeni tanısı alma ihtimali vardır. (Trombositopeni: Trombosit düşüklüğü)

Trombosit normal değerleri tam kan sayımı testlerinde mikrolitre bazında hesap edilir. Yani mikrolitreye düşen trombosit miktarı ölçülür. Sağlıklı bir yetişkinde trombosit seviyesi mikrolitrede 150.000-450.000 arasındadır. 450 bin üstü trombosit yüksekliği (trombositoz) olarak tanımlanır. 150 binin altında seyreden trombosit seviyesi ise trombosit düşüklüğü (trombositopeni) olarak adlandırılır.

Mikrolitre başına 50 binin altında seyreden trombosit durumları oldukça tehlikelidir. Bu kişilerin başına her an bir şeyler gelebilir. Örneğin 10 bin ile 20 bin arasında seyreden trombosit durumunda kişilerde kendiliğinden kanama gelişir. İç organlarda doku hasarı görülür. En ufak bir iğne batması ya da bıçak kesmesi durumları bile kişiyi aşırı kan kaybı ile yüzleştirebilir. Bu yüzden trombosit düşüklüğü yaşayanların hayatları her an diken üstünde olur. Trombosit yüksekliği ise aşırı pıhtılaşmaya sebep olacağından dolayı yüksekliğin seviyesine göre uzun ya da kısa vadede kalp ve damar problemleri doğurabilir. (Örneğin damar tıkanıklığı, beyne pıhtı atması gibi…)